CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Bir ülkenin bağımsız olması, kendi iradesiyle hareket etmesi çok kıymetli. AK Parti döneminde kağıt üstünde değil, hem masada hem de sahada bağımsız Türkiye’yi dosta düşmana herkese gösterdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ahilik Haftası kutlamaları için Kırşehir’e geldi. Burada AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Yılmaz, “Teşkilatımız en son sınavını mayıs ayında verdi. Seçimler hesap günleri, hesap verdiğimiz günler, demokrasinin güzel tarafı bu. Vatandaş yeri geldiğinde sandıkta bir hesap soruyor. Sosyal medyada veya normal medyada değil, sandıkta hesap soruyor. Bazen sosyal medyada organize azınlıkların oluşturduğu algılar birtakım insanları yanıltabiliyor. Ama esas hükmü veren tabi ki milletimiz. Sandıkta en güzel şekilde neyi düşünüyorsa, neyi tercih ediyorsa ortaya koyuyor. Geçtiğimiz mayıs ayında da son derece demokratik olgunluk içinde bir seçim yaşadık. Vatandaşımız yüksek bir katılımla sandığa gitti ve Türkiye’yi 5 yıl kimin yöneteceğine karar verdi. Hem mecliste hem de yürütmede, hükümette tercihini ortaya koydu. Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güvenini bir kez daha güçlü bir şekilde teyit etti. Diğer taraftan da mecliste Cumhur İttifakı’na çok açık ve net bir çoğunluk verdi. Huzurunuzda Kırşehir seçmenleri vatandaşlarımız başta olmak üzere bu neticeyi ortaya koyan milletimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
‘DÜNYANIN ÇOK FIRTINALI BİR DÖNEMİNDEYİZ’
İstikrar ve güvenin önemine değinen Yılmaz, “İstikrarın ve güvenin olmadığı hiçbir şey olmuyor. Ekonomik istikrar, siyasi istikrara bağlı. Dünyanın çok fırtınalı bir dönemindeyiz. Özellikle bu tür dönemlerde siyasi liderlik, siyasi istikrar bir kat daha önem kazanıyor. Güçlü, tecrübeli doğru yöneten liderleri olmayan birtakım ülkelerin ne hallere düştüğünü çevremizden de dünyadan da çok açık görüyoruz. Allah’a şükür son 20 yılda AK Parti Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la Türkiye siyasi istikrarı ve güveni yakaladı. Bununla ekonomisini büyüttü. Sosyal dengelerini geliştirdi. Dünyada çok daha güçlü sözü dinlenir, etkili bir ülke konumuna yükseldi. Bunun örneklerini etrafımızdan görüyoruz. Güneyimizde bir savaş olduğu, kuzeyimizde bu yetmezmiş gibi kuzeyimizde de bir savaş çıktığı halde Kafkaslar’da yaşananlar, Balkanlar’daki gerilimler, Doğu Akdeniz’deki mücadeleler, bütün bu ortam içinde çok şükür Türkiye güçlü ve istikrarlı bir ülke olarak yoluna devam ediyor ve oyun kurmaya çalışanların oyunlarını bozuyor. Kendi oyununu kuruyor. Bu çok önemli” ifadelerini kullandı.
‘1 TRİLYON DOLARIN ÜZERİNDE BİR EKONOMİYE ULAŞACAĞIZ’
Bağımsızlığın çok kıymetli olduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bağımsızlık tabi ki çok kıymetli bir şey. Bir ülkenin bağımsız olması, kendi iradesiyle hareket etmesi çok kıymetli. AK Parti döneminde kağıt üstünde değil, hem masada hem sahada bağımsız Türkiye’yi dosta düşmana herkese gösterdik. Savunma sanayimizde, ekonomimizle, turizmimizle kurduğumuz ittifaklarla, ilişkilerle ihracatımızla, ticaretimizle, yatırımlarla birçok hamlelerle çok farklı bir noktaya geldik. Sadece bir tane rakam söyleyeyim size. 2002 yılında işbaşına geldiğimizde toplam ekonomik büyüklüğümüz 230 milyar dolar civarındaydı. Geçen yıl itibariyle 900 milyar doları aştık. Bu yıl inşallah 1 trilyon doların üzerinde bir ekonomiye ulaşacağız. Yeni bir orta vadeli program ilan ettik. Bununla da 2026’ya geldiğimizde 1.3 trilyon doların üstünde bir ekonomik büyüklüğe, 15 bin dolara yakın da bir kişi başına gelire ulaşmayı hedefliyoruz. Bunları da Allah’ın izniyle başaracağız. Milletimizin desteğiyle, güveniyle başaracağız.”
‘2026’YA KADAR 3 TRİLYON TL’Yİ AŞKIN KAYNAĞI DEPREM BÖLGESİNE HARCAYACAĞIZ’
6 Şubat’ta meydana gelen depremlere değinen Yılmaz, “400-500 senede yaşanan bir felaketi bu dönemde yaşadık. Depremde 11 ilimiz etkilendi. 11 milyon vatandaşımız etkilendi. Bu dönemde afetin yaralarını Allah’ın izniyle saracağız. Özellikle bu sene ve 2024 yılında bu yükümüz biraz fazla, sadece bu sene afete, merkezi yönetim bütçesinden 762 milyar TL harcayacağız. Gelecek sene 1 trilyon TL’nin üzerinde bir kaynak harcayacağız. Bu orta vadeli dönemde 2026’ya kadar toplamda 3 trilyon Türk Lirasını aşkın bir kaynağı deprem bölgesine harcayacağız. 20 yılda iyi yönetilen bir Türkiye olmasaydı bugün borç batağı içinde bir ülke olsaydık istikrarsız bir ülke olsaydık bu deprem karşısında nasıl bir tablo ortaya çıkardı takdirlerinize bırakıyorum. İyi ki son 20 yılda iyi yönetilmiş ülkemiz, güçlü yönetilmiş, bugün Allah’a şükür bütün bu ağır yüklerin altından kalkıyoruz. Devlet, millet beraberliği içinde inşallah çok daha güçlü bir Türkiye yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Bunun için çok çalışmamız lazım” dedi.