Garip bir ülke olduk.
Şike, bahis iddiaları ayyuka çıkmış durumda ama bizim federasyondan tık yok.
Futbolumuzu yönetenlerin ya olan bitenden haberleri yok, ya da kulaklarının üstüne yatmak işlerine geliyor.
Milli maç heyecanından unutuldu gitti ama bence çok çok önemli.
Hatırlatmak gerek.
Geçen haftasonu 3 ayrı maçta 3 ayrı futbolcu aynı dakikada kırmızı kart gördü.
Çankaya FK – Bursa Yıldırımspor maçında
Çankaya FK futbolcusu Okan Toprak, Alanya Kestelspor – Muş 1984 maçında Alanya’dan Berkay Arı, Karşıyaka – 1954 Kelkitspor maçında da Karşıyaka’dan Adem Büyük, aynı anda 36. dakikada kırmızı kartla oyun dışı kaldılar.
İlginç bir durum.
Şimdi milyarda bir olabilecek bir tesadüf mü dememiz gerekiyor buna.
Peki diyelim ama ya tesadüf değilse!
İnsanın aklına binbir tür kirli oyun, birçok şüphe geliyor.
Merak ediyorum, futbol federasyonunun aklına gelmiyor mu?
Bu maçları büyüteç altına aldılar mı?
Hakemlerden rapor istediler mi?
Bu maçlarda oynanan bahislerle ilgili bir araştırma yaptılar mı?
Hiç sanmıyorum.
Diyeceksiniz ki, Brezilya’da şikeden hüküm yemiş bir futbolcunun Türkiye’de oynamasına önce izin veren, FİFA sopasını görünce geri adım atanların şike/bahis çok mu umrunda?
Umurlarında olmasını diliyoruz.
Bu üç maçtaki üç kırmızı kartı gazeteler yazıyor, sosyal medya şike iddiaları ile yıkılıyor, federasyon uyuyor.
Araştırın beyler.
Göreviniz bu.
Araştırın ve kamuoyuna açıklayın.
Eskiler “şüyu vukuundan beter” derdi.
Bir şeyin dedikodusunun yapılması, onun gerçekleşmesinden daha kötüdür anlamına gelir.
Bu iş dedikoduyu geçti, gazetelere yansıdı.
Siz böyle sessiz kaldıkça şüpheler daha da büyüyecek.
Bir Portekiz atasözü şöyle der.
“Topun yıkamadığı kaleyi, şüphe yıkar.”
Futbolseveri şüphe içinde yaşatıp, umutlarını yıkmayın.