Teğmenlerden ihraç kararının iptali için ilk dava: ‘Her yıl benzerleri yapılan geleneksel kutlama’

Serhat Gündar’ın avukatları, Yüksek Disiplin Kurulu’nun, ”Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma” kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli dilekçeyi, İdare Mahkemesine sundu.

ANKA’nın aktardığı dilekçede, Yüksek Disiplin Kurulu’nda karşı oy kullanan üyelerden birinin Kurulun en kıdemli (korgeneral) ve dolayısıyla en uzun süre askerlik tecrübesine sahip olması, birinin şube müdürü, birinin tuğgeneral ve birinin de hakim albay rütbesinde Hukuk Hizmetleri Başkanı olmasının önemli olduğu belirtilerek, “Dava konusu işlemin, Türk Silahlı Kuvvetleri gibi emir komuta zinciri içinde karar alan ve hareket eden bir kurumda, üstelik Devletin ve Milli Savunma Bakanlığı’nın en üst yöneticilerinin ‘teğmenlerin atılması gerektiği’ yönündeki basına da yansıyan beyanlarına ve bu yöndeki iradelerine rağmen sadece bir oy fazlası ile tesis edilmiş olması dikkat çekicidir” denildi.

“BUNUN İÇİN İZİN İSTENMEZ”

Disiplin soruşturma raporunda, teğmenlerin tören dışında sahada izinsiz toplandıkları ve faaliyet icra ettiklerinin iddia edildiği, bu iddianın hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı gibi mezuniyet törenlerinin icrasıyla da örtüşmediği aktarılan dilekçede, “Her mezuniyet töreninden sonra teğmenler sahada toplanır, kılıç çatar, bazen marş söyler, aileleriyle kucaklaşır, sevinçlerini paylaşırlar. Bunun için izin istenmez ve bunu yapabilirsiniz diye izin verilmez. Bu gelenekseldir. Zira törenden sonra kılıç çatma, on yıllardır devam edegelen bir gelenektir. Bu esnada tabiidir ki yine gelenekselleşmiş olarak özlü sözler söylenmekte, marşlar okunmaktadır” denildi.

2023 MEZUNİYET TÖRENİ GÖRÜNTÜLERİ DİLEKÇEYE EKLENDİ

Dilekçede, 2023 yılı mezuniyet töreninde de kılıç çatılırken “Atatürk’ün Gençleriyiz Marşı”nın okunduğuna ilişkin görüntülere yer verildi. Törenden bir gün önce whatsapp grubuna mesaj atılmış olmasının, disipline aykırı eylemi planlama unsuru gibi gösterilmeye çalışıldığı belirtilen dilekçede, şu tespitler yapıldı:

“Törenden sonra sahada toplanıp kılıç çatılacağı, çeşitli söz ve marşlar söyleneceği hem Harbiyeliler hem de komutanlar tarafından bilinen bir gelenektir. Disiplin soruşturma raporunda, teğmenlerin tören dışında sahada izinsiz olarak toplandıkları ve faaliyet icra ettiklerinin savunulmaktadır. Bu iddia, hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı gibi mezuniyet törenlerinin icrasıyla da örtüşmemektedir. Her mezuniyet töreninden sonra teğmenler sahada toplanır, kılıç çatar, bazen marş söyler, aileleriyle kucaklaşır, sevinçlerini paylaşırlar. Bunun için izin istenmez ve bunu yapabilirsiniz diye izin verilmez. Bu gelenekseldir.”

“AYNI SUBAY ANDI, 16 AĞUSTOS’TA ÖKK MEZUNİYET TÖRENİNDE OKUNDU”

Tüm soruşturma evrakında ve dava konusu işlemde, “mevzuattan kaldırılan ant” olarak isimlendirilen metnin, 29 Ağustos akşamında da okunmasına rağmen ilgililere bu hususta suçlama yöneltilmediği ifade edilen dilekçede, bahse konu andın, 29 Ağustos akşamı yapılan eğlencede ve hatta 16 Ağustos 2024 tarihinde Milli Savunma Bakanı’nın huzurunda, Özel Kuvvetler Komutanlığı Kurs Bitirme Töreni’nde, üstelik resmi tören program dahilinde okunduğu aktarıldı.

30 Ağustos günü, resmi tören bitiminde, daha önce okunan ve yürürlükten kaldırılan andın okunmayacağı yönünde bir emrin bulunmadığı belirtilen dilekçede, Disiplin Soruşturma Heyeti ve İdari Tahkikat Heyeti’nin de tören sonrası icra edilecek faaliyetlerle ilgili açık bir emir verilmediğini saptadığı vurgulandı.

“TEĞMENLERİN EYLEMİ TSK’NIN İTİBARINI ZEDELEMEDİ”

Dilekçede, şunlar kaydedildi:

“Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, müvekkilin sapma göstermeyen ve ihraç edilen teğmenlerle birbirini doğrular nitelikteki beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, sıralı amirlerinin ifadelerinde dahi tören sonrasına ilişkin açık ve kesin bir emir verilmediğinin belirtildiği ortadadır. Dolayısıyla, müvekkilin resmi tören bittikten sonra mezun olmanın verdiği sevinci açığa vurma şeklindeki davranışlarında, emre itaatsizlik ya da başka bir suça vücut verebilecek herhangi bir durum olmadığının gözetilmesi gerekir.

Sonuç olarak, toplumun çok büyük kısmına göre, (kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 90 civarında) teğmenlerin eylemi nedeniyle Devletin ve TSK’nın itibarının zedelenmediği apaçık ortadadır. Dava konusu işlemle teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma cezasının açıklanması sonrasında kamuoyunda oluşan tepkiler, Devletin ve TSK’nın itibarına zarar veren olgunun, tören sonrasında yaşananlar değil, bizatihi bunun bir cezalandırma sebebi sayılması olduğunun göstergesidir.”

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten ayırma cezası verilen diğer dört teğmenin de kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması için idare mahkemesine başvurmaları bekleniyor.

NE OLMUŞTU?

30 Ağustos 2024’teki Kara Harp Okulu resmi mezuniyet töreni sonrasında teğmenlerin kılıç çatarak, yürürlükten kaldırılan öğrenci andını okumaları ve ”Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atmasının ardından başlatılan disiplin soruşturmasında beş teğmen, sevk edildikleri Yüksek Disiplin Kurulu’nca ”Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma” cezası almıştı.

Related Posts

AYM’nin kararı sonrası hayvanseverler engellemeleri aştı, AYM’nin kapısına dayandı

AYM’nin “Hayvanları Koruma Kanunu” kararını protesto eden yaşam hakkı savunucuları engellemeleri aşarak AYM’nin kapısına dayandı.

Yeni papa seçiliyor… Vatikan’da ‘konklav’ başladı

Papa Françesco’nun ölümünün ardından 133 kardinal, yeni papayı seçecekleri ‘konklav’ süreci için sıkı gizlilik önlemleri altında Sistine Şapeli’nde toplanıyor. Cep telefonu sinyalleri kesildi, sessizlik yemini edildi. Artık gözler bacadan yükselecek beyaz dumanda olacak.

Rümeysa Öztürk davasında yeni gelişme! Hükümet gözaltına gerekçe sunamadı

ABD’de Filistin’i desteklediği gerekçesiyle gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün İkinci Temyiz Dairesi görülen davasında karar çıkmadı. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Esha Bhandari, “Hükümet, Temyiz Mahkemesi …

ABD’de Türk öğrenci Öztürk davasında yeni gelişme: Temyiz duruşmasında hükümetin avukatları gözaltına gerekçe sunamadı

ABD’de, Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltında tutulan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün temyiz davasında, hükümetin avukatları gözaltı için herhangi bir gerekçe sunamadı.

Hamas: Trump’ın açıklaması Netanyahu hükümetinin yalanlarının tekrarı

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi’ne yardımların ulaşmamasından Hamas’ı sorumlu tutmasının ardından Hamas hareketi: “Trump’ın iddiaları, Filistinlileri aç bırakma suçunu meşrulaştırmak isteyen Netanyahu hükümetinin yalanlarının tekrarıdır.” İfadelerini kullandı.

Ankara’da sürpriz zirve… Erdoğan Bahçeli’nin evine gitti

Gün içerisinde İletişim Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret edeceği duyurulmuştu. MHP lideri Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesi başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir