Liman çalışması 5 bin yıllık İasos antik kentini de etkileyecek: Doğa ve tarihi katleden hukuksuzluklarla ilerleyen bir talan projesi

Muğla Güllük Körfezi’nde özel bir şirket tarafından yapılmak istenen “Ayyıldız Maden Yükleme ve Tahliye Limanı” için yargı süreci devam ederken dip tarama çalışmaları başladı. Muğla Milas ilçesi Kıyıkışlacık’ta, tarihi 5 bin yıla uzanan İasos antik kenti de bu çalışmalardan etkilenecek. Projeye karşı dava açan İasos Mahalle Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Scobie, “Bu proje, halkın iradesi hiçe sayılarak, doğa ve tarih katledilerek, hukuksuzluklarla ilerleyen bir talan projesidir. Kamu kurumları görevlerini yerine getirmeli” dedi.

Mahkemeleri devam eden projenin inşası için çalışmalara başlanması, Kıyıkışlacık olduğu kadar Güllük, Boğaziçi, Akbük, Didim halkının da tepkilerine neden oldu. Konuyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ayıldız Maden Yükleme ve Tahliye Limanına ait ÇED olumlu kararına karşı Kıyıkışlacık ve Güllük Körfezi halkı adına” davalar açan İasos Mahalle Meclisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Scobie projeye tepki gösterdi.

Cumhuriyet’ten Öznur Oğraş Çolak’a konuşan Scobie, “Dünya tarihinin mirası olarak gelecek nesillere korunarak aktarılması gereken bu kente bir şahıs şirketi Maden yükleme/ boşaltma limanı Yapmak İstiyor! Şahıs, mahkemede de eksik bulunan projesini hukuksal boşlukları kullanarak ilerletti. Davalar halen devam ettiği halde sahada uygulamaya başladı. Doğaya geri dönülmez zararlar veriyorlar” ifadeler kullandı.

Halkın ve yerel yönetimlerin direnmesine rağmen şahıs şirketin durmadığını söyleyen Scobie, şunları söyledi:

“Bizler halk olarak tüm hukuksal yollar tükendiği için Anayasa Mahkemesi’ndeyiz. Milas Belediyesi de Anıtlar Kurulu’nun liman projesini kayıracak şekilde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları süre uzatımına dava açtı. Hukuksal süreçte son durum bu. Ama tüm bunlara rağmen, dip tarama çalışmaları arkeolojik alan içerisinde yürütülüyor. Ancak ilgili kurumlar tarafından hiçbir arkeolojik denetim yapılmadı ve tarihi alanlar göz göre göre tahrip ediliyor. Olası tarihi eserleri, denizel canlıları, balık yumurtalarını, koruma altındaki posidonya çayırlarını, deniz patlıcanlarını yok ediyorlar. Bu vahşi projeye göre draftı büyük gemiler limana yanaşabilsinler diye 65 bin metrekarelik deniz dibi alanı dibe doğru 14 metre kazılacak. Çıkan binlerce metreküp hafriyat Türkbükü açıklarındaki Güllük Dökü’ye dökülecek. Ekolojik sistem geri dönülmez bir şekilde yok edilmeye başlandı bile 10’larca gemi dolusu hafriyat Güllük Körfezi’nde gelişigüzel yerlere boşaltılıyor. Denetleyen yok” 

“Kıyılar halka aittir kanunu var”

“3. derece sit alanı olan dalışa yasak bölge cumhurbaşkanı kararnamesi ile bir gecede koordinatları değiştirildi” diyen Scobie sözlerine şöyle devam etti:

“Kıyıkışlacık halkının altın kumsallı yegâne plajı elinden alınıyor! Kıyılar halka aittir kanunu var, ancak hazineye ait arazide halkın denizle olan bağlantısı kesilecek, altın renkli kumsallar rant hırsıyla betonla kaplanacak. Güllük Körfezi’nde yaşam, rant uğruna yok ediliyor! 2021 yılında hazırlanan çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporuna dayanan ‘yük tahmil ve tahliye iskelesi ve dip tarama projesi’ gerekli güncellemeler yapılmaksızın ve uygulama imar planı olmadan ruhsatlandırılmış ve inşaatına başlanmıştır. Bu durum, şeffaflık ve kamu yararı açısından ciddi soru işaretleri oluşturmakta. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu projeyi denetlememiş, gerekli ekolojik incelemeleri yapmadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, proje sahasının arkeolojik bölge içinde yer almasına rağmen, burada yapılan tahribatı görmezden geldi. Yargı, açılan davaları sürüncemede bırakarak hukuksuzluklara yeşil ışık yaktı” 

“Bu proje doğa ve tarihi katlederek ilerleyen bir talan projesidir”

Son olarak bir çağrımız var diyen Scobie, “Bu proje, halkın iradesi hiçe sayılarak, doğa ve tarih katledilerek, hukuksuzluklarla ilerleyen bir talan projesidir. Kamu kurumları görevlerini yerine getirmeli, inşaat durdurulmalı ve süreç şeffaf bir şekilde yeniden değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Related Posts

AYM’nin kararı sonrası hayvanseverler engellemeleri aştı, AYM’nin kapısına dayandı

AYM’nin “Hayvanları Koruma Kanunu” kararını protesto eden yaşam hakkı savunucuları engellemeleri aşarak AYM’nin kapısına dayandı.

Yeni papa seçiliyor… Vatikan’da ‘konklav’ başladı

Papa Françesco’nun ölümünün ardından 133 kardinal, yeni papayı seçecekleri ‘konklav’ süreci için sıkı gizlilik önlemleri altında Sistine Şapeli’nde toplanıyor. Cep telefonu sinyalleri kesildi, sessizlik yemini edildi. Artık gözler bacadan yükselecek beyaz dumanda olacak.

Rümeysa Öztürk davasında yeni gelişme! Hükümet gözaltına gerekçe sunamadı

ABD’de Filistin’i desteklediği gerekçesiyle gözaltına alınan Türk doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün İkinci Temyiz Dairesi görülen davasında karar çıkmadı. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Esha Bhandari, “Hükümet, Temyiz Mahkemesi …

ABD’de Türk öğrenci Öztürk davasında yeni gelişme: Temyiz duruşmasında hükümetin avukatları gözaltına gerekçe sunamadı

ABD’de, Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltında tutulan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün temyiz davasında, hükümetin avukatları gözaltı için herhangi bir gerekçe sunamadı.

Hamas: Trump’ın açıklaması Netanyahu hükümetinin yalanlarının tekrarı

ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi’ne yardımların ulaşmamasından Hamas’ı sorumlu tutmasının ardından Hamas hareketi: “Trump’ın iddiaları, Filistinlileri aç bırakma suçunu meşrulaştırmak isteyen Netanyahu hükümetinin yalanlarının tekrarıdır.” İfadelerini kullandı.

Ankara’da sürpriz zirve… Erdoğan Bahçeli’nin evine gitti

Gün içerisinde İletişim Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret edeceği duyurulmuştu. MHP lideri Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesi başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir